Küçükken aynaların içinde birilerinin yaşadığına inanırdım, neşeleri yerindeyse güzel, moralleri bozuksa beni çirkin gösterdiklerini sanırdım. Bu yüzden hep komik şeyler söylerdim aynalara, sırf beni güzel göstersinler diye. Sonra sinirlendim bir gün ve çok uzun zaman yalnız bıraktım onları. Hala da aram yoktur aynalarla. Aramadığım arkadaşlarım gibi ne zaman tesadüfî karşılaşsak geriliyorum, söyleyecek bir şey bulamıyorum. Onlarda çok hüzünlü bakıyorlar bana ve çok çirkin gösteriyorlar beni. Komik şeyler söylemeyi bıraktığım için kızgınlar galiba bana. Bir gün anlarsam niye sustuğumu anlatacağım onlara ya inanın bilmiyorum ben de neden sus pus olduğumu.
Bu satırları da yazmazdım ya, bu sabah onlardan biri konuştu benimle. Yüzümü yıkamak için girmiştim banyoya. Yine bakmadan çıkıyordum ki, arkamdan ürkekçe “Nasılsın Ali?” dedi. O kadar şaşırdım ki ne diyeceğimi bilemedim. Normalde onlar benimle konuşmazdı hiç. Sadece ben konuşurdum, onlara komik şeyler söyledikçe güzelleşiyordum diye susmazdım hiç hatta. Zaten hangi çocuk gülünce güzelleşmez ki, değil mi? Ama beni şaşırtan onların ilk defa konuşması olmadı, soruydu beni şaşırtan. “Nasılsın Ali?” sorusu. Yavaşça dönüp baktım, neşesi yerindeydi muhtemelen ki güzel görünüyordum. Ama konuşamadım gene. Soruyu düşündüm, cevap bulamadım. Aklıma bir anım geldi. Küçükken bir hemşire bana aşı yapıyordu, ne aşısı o diye sormuştum? “Gevezelik aşısı” demişti. Galiba susmam için vücuduma enjekte edilen o zayıflatılmış mikrop, zayıf bedenimi ele geçirdi benim. Bunları düşünüyordum ve konuşamıyordum. Dönüp çıkmaya davrandım. Tam banyodan çıkarken dayanamayıp tekrar baktım ona, bu kez çok çirkindim. Hevesi kırılmıştı, hayal kırıklığına uğrattığım onca insan geldi aklıma. Utanmasam gözlerime dolan o katrelerin yanaklarımdan aşağıya süzülmelerine izin bile verecektim. Duruma uygun çocukken yaptığım bir espri gelince aklıma, “Seni görünce gözlerim dolar, kulaklarım mark” diyip kaçtım oradan.
Haci Ali Söyler
06.02.2011
Bahçelievler
Bu satırları da yazmazdım ya, bu sabah onlardan biri konuştu benimle. Yüzümü yıkamak için girmiştim banyoya. Yine bakmadan çıkıyordum ki, arkamdan ürkekçe “Nasılsın Ali?” dedi. O kadar şaşırdım ki ne diyeceğimi bilemedim. Normalde onlar benimle konuşmazdı hiç. Sadece ben konuşurdum, onlara komik şeyler söyledikçe güzelleşiyordum diye susmazdım hiç hatta. Zaten hangi çocuk gülünce güzelleşmez ki, değil mi? Ama beni şaşırtan onların ilk defa konuşması olmadı, soruydu beni şaşırtan. “Nasılsın Ali?” sorusu. Yavaşça dönüp baktım, neşesi yerindeydi muhtemelen ki güzel görünüyordum. Ama konuşamadım gene. Soruyu düşündüm, cevap bulamadım. Aklıma bir anım geldi. Küçükken bir hemşire bana aşı yapıyordu, ne aşısı o diye sormuştum? “Gevezelik aşısı” demişti. Galiba susmam için vücuduma enjekte edilen o zayıflatılmış mikrop, zayıf bedenimi ele geçirdi benim. Bunları düşünüyordum ve konuşamıyordum. Dönüp çıkmaya davrandım. Tam banyodan çıkarken dayanamayıp tekrar baktım ona, bu kez çok çirkindim. Hevesi kırılmıştı, hayal kırıklığına uğrattığım onca insan geldi aklıma. Utanmasam gözlerime dolan o katrelerin yanaklarımdan aşağıya süzülmelerine izin bile verecektim. Duruma uygun çocukken yaptığım bir espri gelince aklıma, “Seni görünce gözlerim dolar, kulaklarım mark” diyip kaçtım oradan.
Haci Ali Söyler
06.02.2011
Bahçelievler
1 yorum:
Güzelmiş Hacu'm.
Yorum Gönder