Gel, gökkuşağını görmeye gidelim gene, görmezden gelmekle geçmiyor günler. Gökyüzüne gidelim, griliğin gerisine. Gergef gibi gerinmiş gökyüzüne. Galipler gibi gidelim, gerçekten galipler gibi. Gelmiyorsun! Gelmediğin gibi, gizemli gözlerin gel gitliler, geliyorlar gitmiyorlar, gidiyorlar gelmiyorlar. Gafil, garezli, gizliyorlar gerçekleri. Gelincikle gergedan güne gelmiş gibi girmişler gözbebeğine, gaza gelmiş gelinler gibi göstere göstere göbekler, gerdan gezdirmeler gülünçleştiriyor gözlerini. Gülüyorum. Genzim gıdıklanıyor gülünce, garip gerçekten, genelde gülünce garplılar gibi gururlu görünmem. Gözenekler gibi, gizlidir, gözle görünmez gülüşlerim. Gel gidelim, gerçekten gidelim, gitmemiz gerektiğinden gidelim. Gece gidelim, gizli gizli görünmeden. Gündüz gidelim, göstere göstere gerekirse. Güzelliğe gidelim. Gidip güzellerin gönlüne gizlenelim. Gömelim gazabımızı, gani gani ganimetler getirelim geride gıcık gıcık gülenlere. Gökdelenleri, garları görmezden gelelim, göllere, göletlere, görmediğimiz güzelliklere gidelim. Gemiyle gideriz gerekirse, güvertenin gölgesinde geziniriz geceleri. Gemiye gaydasıyla gelen gençler, geceleri geyik gazeller getirirler geçmişlerinden, güleriz. Gümrüklere geçiririz gizli gizli, greyfurt, galeta, glikoz gibi gıdalar, giyim, gazyağı, gübre, granit gibi gerekli gereksiz, getirip götürürüz günden güne. Gelecek geliri gayrimenkule gömeriz. G…..
Gene gülüyorsun!
Gül geberecise!
Gençsin güya, geçmiş gitmiş güzelliğin! Genlerinin gartlaşmış, gavatlaşmışsın gari, götleşmişsin.
Gidiyorum!
31.03.2012
H.Ali Söyler
31 Mart 2012 Cumartesi
10 Mart 2012 Cumartesi
Sarı - Mart'ın Izdırabı
Adım Sarı ama kimse Sarı diye çağırmaz beni, küçük bir kız çocuğu vermişti bu adı da. Kucağında girdiğim evden sokağa atılmam on saniye sürdüğü için onun adını bilmiyorum, sadece gülen gözleri kaldı aklımda. O günden beri sokaklarda yaşıyorum. Ne bulursam yerim, yemek seçme lüksüm olmadı hiç. Sorarsanız arnavut çiğerini çok severim mesela ama konumuz yemekler değil. Anlatacaklarım farklı şeyler. Beni çılgın bakire diye çağırırlar. Niye mi? Anlatayım.
Tahmin etmişsinizdir belki, ben bir kediyim. Normal yaşıtlarıma göre çok cılızım, çünkü gözlerimi nemlendirip insanlara sırnaşamam, istesemde beceremiyorum zaten. O yüzden çok aç kaldım. Bulduklarımla idare ediyorum hala, hayatta kalacak kadar. Konuyu dağıtmayayım. Beni neden çılgın bakire diye çağırdıklarını anlatayım. 3 yaşındayım ben, 3 koca mart demek bu. Ama ben bir kere olsun sevişmedim. Evet komik geldi biliyorum, gülebilirsiniz, alıştım çünkü gülünmeye. Alanen gösterilip dalga geçilmeye de alıştım. En iyileri bile arkamdan dedikodumu yapıyor. Farklı doğmuşum çünkü, hemcinslerim gibi dna’larıma işlenmiş rolü oynayamıyorum. Çoğunluğun içindeki kaybolmuş, hor görülen yapayalnız biriyim ben. İlk başlarda çok ağır bir yüktü bu omuzlarımda ama şimdi alıştım. Onlar beni kabullenemese de ben onları bu şekilde kabüllendim. Yaşayıp gidiyorum. Böyle anlatınca benim tarafıma geçenleriniz oldu değil mi? Tahmin etmiştim, eksik olmayın ama dürüstte olun. İçinizden hala nasıl sevişmezsin lan? Ya hormonlar? Ya Mart ayı? Bu olayın bir ihtiyaç olması vs gibi sorular geçiyor değil mi? Geçmesin işte amına koyim, bir gün bunu sorgulamayan birini bulursam ona anlatacağım devamını. Sinirlendim şuan çok pis. Hayvan oğlu hayvanlar, bağırıyorsunuz bari grup yapmayın lan. Sokayım ızdırabına mart diye. Siz de bir dağılın lan, dalga geçmiyoruz acı çekiyoruz burada.
H.Ali Söyler
10 Mart 2012
10 Mart 2012
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)