4 Kasım 2014 Salı

Serbest Düşüş

- Çok düşünüyorsun Ali. Yavaşla biraz. Elinde bir zımpara beynini kazıyorsun sürekli.

- Tecrite zorlanıyor tüm iyi düşüncelerim Sırdaş. Ben değilim ki o kazıyan. İçimizdeki şeytanı başı boş bırakmaya gelmiyor biliyorsun. En ufak bir güçsüzlükte isyan çıkarıyor ve senin de defalarca tecrübe ettiğin gibi kötülük daha güçlü bir bulaşıcı.

- Hatırlar mısın küçükken söz vermiştik birbirimize? Eğer güçsüz hissedersek, kaçacaktık düşlerimize. Kendimiz yazıp kendimiz oynacaktık o arafta, ta ki normale dönene kadar, ta ki gerçek dünyayla yüzleşecek gücü toplayana kadar.

- Artık çocuk değiliz ki Sırdaş. Büyüdük lan. Senin bu kadar az ziyaretime gelmen bile bunun kanıtı. Sıradanlaşıyoruz biz de, olmaktan korktuğumuz insanlara dönüşüyoruz. Eskiden varlığımız insanları rahatsız ederdi ve bu hoşumuza giderdi. Şimdi dikkat bile çekmiyoruz. Hem çocukken hayallerle gerçekler arasında bu kadar mesafe yoktu ya da biz umursamıyorduk. Şimdi örtüşmüyor hiç bir şey, hep açıktayım, hep üşüyorum.

- Freni patlak bir kamyonda, direksiyonu bırakmış son sigarasını yakmaya çalışan biri kadar vurdumduymaz konuşman hoşuma gitmedi Ali. Daha önce de serbest düşüşe geçtin ama hep elinde bir kement, sallar ve tutunacak bir şeyler bakınırdın!

- O kadar vahim değil lan abartma, hem belki uçmayı öğrendim o düşüşlerde kim bilir ve bundandır rahatlığım. İlk seferde tehşisi koydun be Sırdaş. Durma, yavaşlat beni.

- Rakı?

- Eksilmesin!

H.Ali Söyler
15.10.2014
Beyoğlu

Hiç yorum yok: