15 Haziran 2012 Cuma

Havuz Problemi

"Merhaba Sultan teyze, Ali yok mu?". Bazı günler ruhum ağırlaşır benim. Bedenim taşıyamaz olur bu ağırlığı. Böyle günlerde Ali'ye daha çok ihtiyaç duyarım. Çünkü her gerçek dost gibi gerektiğinde omzuma girer, gücü yetsin yetmesin taşırdı beni Ali. Sultan teyze oğluna seslenirken, içinde kaybolduğum dünyanın sınırlarını çizmeye çalışıyordum bende. "Oğlum, Sırdaş kapıda seni çağırıyor".

Uyandığımdan beri içimde bir sıkıntı var. Sırdaş'ı düşünüyordum. Sanırım bu empati dedikleri şey gerçek. Birisinin sizi düşündüğünü hissedebiliyorsunuz, hatta acısını ya da sevgisini bile duyumsayabiliyorsunuz. Sırdaş'la öğlen buluşacaktık bugün, eğer şuan kapıdaysa durum düşündüğümden de ciddi. Sakin olmalıyım. "Tamam anne geliyorum hemen".

Gerçek bir dostun omzunuza girmesinden bahsettim az önce. Mecazi tabi ki. Ali'yi görür görmez bile hafifliyorum. Bazen tek başınıza baş edemeyeceğiniz sorunlar çıkıyor karşınıza, o anlar da yanınızda sizin için her şeyi yapabilecek birinin olduğunu bilmek o kadar huzur verici ki. Onun her hangi bir şey yapmasına da gerek yok. Sadece yanınızda olduğunu hissetmek bile yetiyor. "Ardıç toplamaya gidelim mi?".

Durum pek iç açıcı değil. Gözleri kanlı, belli ki uyuyamamış. Ardıç toplamaya gidelim mi dediğine göre daha da sakin olmalıyım. "Gidelim dostum". "Anne biz çıkıyoruz, sen ye yemeği ben gelince yerim". Genelde Sırdaş bana yardımcı olur, benden daha güçlüdür ve daha gerçekci ama bugün sıra bende. Umarım elime yüzüme bulaştırmam.

Tepeye yavaş yavaş tırmanırken, gece boyu yerle bir olmuş düşüncelerime bir şekil vermeye çalışıyordum. Yarım saattir belki daha fazladır yürüyoruz, Ali sabırla bekliyor hala. Nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum ki? Bazen konuşmayı nasıl öğrendiğime hayret ediyorum. Öyle alakasız şeyler için ardı ardına sıralanıp çıkarken o kelimeler, şimdi düğüm oluyor. İki harfi yan yana getirip anlamlı bir ses çıkarmakta zorlanıyorum. Oysa sese dönüştüremediğim düşünceler kafamın içinde halay çekiyorlar şuan, çok gürültülü ve hiç sevmediğim zurna sesi eşliğinde. Biraz daha dayan dostum, kurulan bir oyuncak gibiyim şuan, iyice gerileyim, dibe vurayım, sonra dökülecekler ağzımdan ta ki tekrar durana kadar.

Bastığı yere bile dikkat etmiyor. Hafif arkasından yürüyorum çünkü her an düşecek gibi yürüyor. Bir ölüm ciddiyeti var ve bunu hiç sevmedim. Kafam tenis topu sanki. Saçma sapan tahminler arasında gidip geliyorum sürekli.

Tepeye varıp, iki cep dolusu ardıç topladık sessizce ve son ardıcı yedikten sonra konuşabildim ancak. "Ali be, havuz problemlerinle aran nasıl?" Ali bu mu lan şimdi sorunun amına koyim der gibi bakınca, cebimden kağıdı çıkarıp açıkladım; "Sevda bana bir soru verdi. Tüm gece uğraştım çözemedim. Soru şu şekilde: Bir havuzu a musluğu 2x^2, b musluğu 3x^5 birim zamanda doldururken, c musluğu x^7 birim zamanda boşaltıyor. a ve b muslukları beraber açıldığında havuz 12 dakika 48 saniyede doluyor. Buna göre a ve b musluğu 6 dakika açık kaldıktan sonra c musluğu açılırsa ve 9. dakikada x şiddetinde yağan bir yağmur başlarsa havuzun %70i kaç günde dolar diyor soru. Eğer yarına kadar çözebilirsem beni öpecekmiş."

"Olum biz daha 3.sınıftayız lan, ne değerliymiş öpücüğü. Görende bir bok sanır sidikli Sevda'yı. Çok şımartıyoruz bu kız milletini dostum. O seni öpmek için ne yapacak? Hiç bir şey değil mi? Neyse somurtma tamam, a ve b'nin bileşke fonksiyonunu 12 dk 48sn'ye eşitleyerek x'i ve havuzun kaç x birimde dolduğunu bulabiliriz. Sonrası da basit zaten, tüm verileri kullanıp bir denklem oluşturup bunu havuzun 7/10'una eşitleyip çıkan sonucuda güne çevirirsen olur biter. Bunu seninde çözmen lazımdı ama kan beynine gitmiyor ki bu günlerde! Ben de bir şey oldu sandım amına koyim girdiğin triplere bak. Kalk gidelim eve, Tsubasa'yı kaçırmayalım bari."

15.06.2012
H.Ali Söyler