20 Mart 2025 Perşembe

Yoruldum Melisa

Bugün 15 yıl oldu Melisa, “Gidiyorum, geleceğim ama ne zaman bilmiyorum” diye sikik bir not bırakıp gideli. Keşke sadece gidiyorum yazsaydın, gidiyorum bekleme deseydin, gidiyorum çünkü artık seni sevmiyorum ya da başkasına aşık oldum yazsaydın veya hiç bir halt yazmadan gitseydin. Benim tanıdığım Melisa, geleceğim dediyse mutlaka gelir diye yıllarca seni bekledim, en güzel yıllarım yalnız ve çaresizlik içinde geçti. Kimseyi de doğru dürüst sevemedim senin yüzünden. Ne bileyim ölüm haberin gelseydi, ona bile alışırdım, belki daha kolay olurdu, hayat devam ediyor der denerdim şansımı ama açık bırakıp gittiğin kapıdan dolayı üşüdüm hep. Kapatamadım o kapıyı Melisa. Biliyor musun insan kendine sarıldığında anlıyor ne kadar üşüdüğünü. 


Sen gittikten 1 yıl sonra, artık çalışamadığım için işi bıraktım ve seni aramak için İsviçre’ye gittim. Bana anlattığın her yeri gezdim, senden en ufak bir iz bile bulamadım. Bana gösterdiğin kimlik mi sahteydi, yalan mı söyledin bilmiyorum ama denedim şansımı. Sonra vazgeçtim aramaktan ama beklemekten vazgeçemedim Melisa. “Umut en büyük kötülüktür, çünkü işkenceyi uzatır.” der ya Nietzsche, iliklerime kadar yaşadım bu işkenceyi sayende.  İnsan her şeye alışıyormuş cidden…


Sana çok şey yazdım Melisa, ağza alınmayacak küfürler de ettim. 


Ama yoruldum Melisa, ben artık pes ediyor ve o kapıyı kapatıyorum. Kısakürek’in de dediği gibi; 


“Gelme, artık neye yarar?”


20.03.2025

Ataşehir


Hiç yorum yok: