29 Mayıs 2008 Perşembe

Neye Baktın

Bir taş gibi yuvarlandım karanlık boşluğa, neye çarptığımı hiç bilmeden açmadan gözlerimi. Son bir darbe ve gürültüyle durdum dipteydim en dipte herhalde, en dip diye bir yer varsa.
Kıpırdamaya korktum açamadım gözlerimi. Sessizce bekledim sanki biri beni bulacak, hem belki biri daha düşmüştür, düşmüştür belki de oda korkusundan sesini çıkarmıyordur. Her yeri acısa da, acınacak halde olsa da yardım edin diyemiyordur belki. Biri daha vardır belki bu en dipte, yardım istemeden beni duyacak, konuşmadan her şeyi anlayacak. Belki de açmıştır gözlerini bana bakıyordur, nasıl ümitleniyorum(!) muhtemelen kaçmıştır, ürkmüştür benden. Hem yalnızlığı sevmese ne işi var ki burada, ne diye atsın ki kendini bu sonsuz zifiri boşluğa. Hatta küfür bile etmiştir bana bozduğum için yalnızlığını. Kızmıştır, “yalnızlık paylaşılmaz laaan” demiştir belki bilmem kaçıncı kez.
En dipteyken bile yalnız kalamamak herhalde benim korkumda, ondan mı açmıyorum gözlerimi? Gerçeklerle yüzleşemediğim için atmadım mı zaten kendimi, korktuğum için yüzleşmekten. Açmayacağım lan işte git başımdan!

Hiç yorum yok: