Benim bu  talih kuşu diye adlandırılan canlı ile münasebetim biraz nahoş anılara  dayanmakta azizim. Kendisine olan itimadım fazlasıyla zedelenmiş  olduğundan mütevellit, benim için artık bir önem teşkil etmemekte  kendileri. Müsadenizle başımdan geçen bir musibeti aktarayım sizlere.
Efenim bir gün sokakta raks ederekten ilerlerken, bu talih kuşu olduğunu  söylenen muhterem hayvan, tam ben zıplamışken, afedersiniz tam kafamın  ortasına büyük hacetini bırakmasın mı! Bir de üzerinize afiyet, nerden  bulmuş yemişse bezelye yemiş mendebur hayvan. Öyle bir koku yok azizim,  tarifi mümkün değil cihanda. Tam o sırada da zatına naif duygular  beslediğim şahsı-muhterem hanım efendi de, önünde dinelip kaldığım  haneden çıkıvermesin mi? O an bu ahir zamandan defolup en ırak arş-ı  alaya firar eylemek istedim. Lakin dönülmez akşamın ufkundaydım artık.  Bana bir baş selamından sonra, simasındaki o hoş sedanın yavaş yavaş  kayboluşunu izlerken ben, zamanın pençesinde prangalar eskittim edata.  Efenim kendisi ipek mendilini çıkarıp, yüzünü buruşturarak ve sanki o  hacet benmişim gibi yüzüme bakarak bana uzatmıştı. Hala saklarım o ipek  mendili ve ne zaman aklıma düşse o güzel yüzü sultanımın, çıkarır o  iğreti kokuyu içime çekerim :'( 
Olaya istinaden, belki de bu bir işaret madem gönlümün sultanını  kaybettim belki bahtım açılmıştır diyerekten, talih oyunlarına yatırdım  tüm birikimimi. Velhasıl tüm servetimi de kaybettim o hafta. 
İşte bu nahoş olaylar silsilesi ertesinde benim inancım kalmamıştır bu  mendebur talih kuşlarına. Artık benim için talih hayvanı attır azizim.  Evet at. Asil hayvan bir kere.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder